Yaşam

Sosyal medyayı altüst eden ‘Çizgili Pijamalı Çocuk’ kitabının yazarı John Boyne’un yeni kitabı raflarda

Sosyal medyanın bireylerin yaşamları üzerindeki etkisi çağdaş dünya literatüründe konu haline gelmiştir. Ödüllü yazar John Boyne, son romanında sosyal medya bağımlılığını ve bu bağımlılığın insanların hayatlarını nasıl bozabileceğini yazdı. Kitap, Delidolu Yayınları tarafından “Yankı Odası” adıyla yayımlanarak Türk okuyucunun beğenisine sunuldu.

Dijital çağın bir sonucu olarak kullanımı giderek yaygınlaşan sosyal medya platformlarının insanların yaşamları üzerindeki etkileri artık çağdaş edebiyatın konusu haline gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında iki çocuğun dostluğunu konu alan “Çizgili Pijamalı Çocuk” adlı kitabıyla daha önce tüm dünyada büyük ilgi gören İrlandalı yazar John Boyne, sosyal medyanın hakimiyetindeki dünyayı ele alarak çok güncel bir konuyu ele aldı. son romanı “Yankı Odası”nda. Boyne romanında sosyal medya bağımlılığına ve bu medyanın içinde hapsolduğumuz yankı odalarının hayatımızı nasıl dönüştürdüğüne odaklandı. Delidolu Yayınları’ndan çıkan kitap, Mert Doğruer’in çevirisiyle raflardaki yerini aldı.

“Sosyal medyanın etkilerini karakterler üzerinden analiz ediyor”

Delidolu Yayınları Yayın Müdürü Ayşegül Utku Günaydın, İrlanda Edebiyat Ödülleri’nde finalist olan ve yayımlandığı ülkelerde çok konuşulan “Echo Chamber” romanı hakkında şunları söyledi: “John Boyne, sosyal medyanın edebiyat üzerindeki etkilerini anlatıyor. Toplumu ve bireyleri farklı bakış açılarından ele alan romanında yarattığı karakterlerle gerçeklik anlayışımızı sorguluyor.Bunu yaparken sanal dünyanın çılgın talepleri karşısında üst üste yapılan hataların bazen geri dönülemez sorunlara yol açabileceğini hatırlatıyor. “Yazarın günlük hayatımızın bir parçası haline gelen sosyal medya platformlarının etkilerini keskin bir gözlem gücü ve karakteristik bir mizah anlayışıyla eleştirdiği bu romanı edebiyatseverlerin ilgiyle okuyacağını düşünüyoruz” dedi.

“Felaket bir tweet uzakta”

John Boyne, “Echo Chamber” adlı kitabında “İnsan olmak hata yapmayı da içerir, ancak bazen sadece bir cep telefonu bile işleri gerçekten kötü hale getirmek için yeterlidir” inancından yola çıkıyor ve bunu, Cleverley ailesinin hayatı üzerinden anlatıyor. topluma göre ayrıcalıklı yaşam.

Farklı sosyal statülere ve varoluşsal krizlere sahip olan Cleverley ailesinin hayatı, sosyal medya bağımlılığı nedeniyle bir anda altüst olur. Kitabın ana karakterlerinden biri olan 60 yaşındaki George Cleverley, etrafı ışıltılı bir mesleğin sarhoşluğundan kurtulamayan, etrafı ünlülerle dolu tanınmış bir televizyon programcısı, eşi Beverley ise ünlü bir aşk romanı yazarıdır. Bütün kitaplarını hayalet yazarlar yazıyor. Romana bahse giren çiftin de üç çocuğu var. Önemli sosyal sorunları olan bir öğretmen olan Nelson, bir kız arkadaşının özlemini duymaktadır. Kız kardeşi Elizabeth de sosyal medyayı hayatının merkezine koyuyor ve takipçi sayısını her şeyden çok artırmaya öncelik veriyor. En küçük çocuk olan Aşil artık öğrenci olsa da zenginleri dolandıran bir karakter olarak okurların karşısına çıkıyor. Aile bireylerinin her biri gerçek hayatlarında birbirleriyle yarışmakta ve sosyal medyanın da etkisiyle kimlik mücadelesi vermektedir.

Boyne, bu ailenin hem komik hem de düşündürücü hikayesiyle, günümüzde her türlü kimliğin, tanımın ve adlandırmanın nasıl bir dönüşüm geçirdiğini, farklı nesillerin dijital çağı nasıl algıladığını da ele alıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu